bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ahmet muhip dıranas'ın en ünlü şiiridir. "ahmet muhip, fahriye abla şiirinde çocukluk yıllarında kendisinde kuvvetli iz bırakan bir kızı adeta realist hikayeye has bir metodla tasvir ediyor. fahriye abla'nın yaşadığı mahalleyi, evi, vücut yapısını, kıyafetini, mizaç ve karakterini canlı ve gerçek bir teferruatla göz önünde canlandırıyor."
    2. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      fahri̇ye abla hava keskin bir kömür kokusuyla dolar, kapanırdı daha gün batmadan kapılar. bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden, hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen! hülyasındaki geniş aydınlığa gülen gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla ne güzel komşumuzdun sen, fahriye abla! eviniz kutu gibi bir küçücük evdi, sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi; güneşin batmasına yakın saatlerde yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede. yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede; bahçende akasyalar açardı baharla. ne şirin komşumuzdun sen, fahriye abla! önce upuzun, sonra kesik saçın vardı; tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı. i̇çini gıcıklardı bütün erkeklerin altın bileziklerle dolu bileklerin. açılırdı rüzgârda kısa eteklerin; açık saçık şarkılar söylerdin en fazla. ne çapkın komşumuzdun sen, fahriye abla! gönül verdin derlerdi o delikanlıya, en sonunda varmışsın bir erzincanlıya. bilmem şimdi hâlâ bu ilk kocanda mısın, hâlâ dağları karlı erzincan'da mısın? bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın; hâtırada kalan şey değişmez zamanla. ne vefalı komşumdun sen, fahriye abla! ahmet muhip dranas
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir ahmet muhip dıranas şiiri. --- spoiler --- ... eviniz kutu gibi bir küçücük evdi, sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi; güneşin batmasına yakın saatlerde yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede. yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede; bahçende akasyalar açardı baharla. ne şirin komşumuzdun sen, fahriye abla! ... --- spoiler ---
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      abla dediği insana yan gözle bakmak.
    5. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ahmet muhip dıranas'ın yazmış olduğu nadide bir şiir. üniversiteye hazırlık yılımda, masanın bir köşesinde bu şiir yazardı. garip bir şekilde severdim, zaten şiirde sembolizmi en iyi yansıtan şairlerimizden birisiydi ve bu şiiri ne zaman okusam muzip bir mutluluk dolardı ruhuma. --- spoiler --- Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar, Kapanırdı daha gün batmadan kapılar. Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden, Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen! Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye abla! Eviniz kutu gibi bir küçücük evdi, Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi; Güneşin batmasına yakın saatlerde Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede. Yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede; Bahçende akasyalar açardı baharla. Ne şirin komşumuzdun sen, Fahriye abla! Önce upuzun, sonra kesik saçın vardı; Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı. İçini gıcıklardı bütün erkeklerin Altın bileziklerle dolu bileklerin. Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin; Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla. Ne çapkın komşumuzdun sen, Fahriye abla! Gönül verdin derlerdi o delikanlıya, En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya. Bilmem şimdi hâlâ bu ilk kocanda mısın, Hâlâ dağları karlı Erzincan'da mısın? Bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın; Hâtırada kalan şey değişmez zamanla. Ne vefalı komşumdun sen, Fahriye abla! --- spoiler ---